...

...
Alptekin Şimşek

1 Ocak 2014 Çarşamba

Kadının İcadı



Bilindiği üzere insanlar Adem ile Havva'dan gelmişlerdir. Doğal olarak yazımızın konusu da Havva'nın icadıdır.
Kadının hammaddesinin Adem'in kaburga kemiği olduğunu biliyoruz(Bakınız kutsal kitaplar). Kadının hammaddesinin, kaburga kemiği gibi eğri bir madde olması, kadının da eğri-büğrü bir yaratık olmasın sebep olmuştur. Bu eğrilik 90-60-90 ile 190-160-190 arasında gidip gelir ve bazen de gider, hiç gelmez.

İsmini bilmediğim çok meşhur bir filozof şöyle demiştir: "İhtiyaç keşfin anasıdır." İcatlar da benzer şekilde ihtiyaçların oğlu veya kızıdır. Havva, Adem'in ihtiyacı olduğu için icat edildiğine göre, dolaylı olarak aynı zamanda Havva'nın da anası oluyor değerli okarlar. Kafanızı daha fazla karıştırmadan, Havva ne gibi bir ihtiyaçtan doğdu bunu anlatalım.

O tarihte Adem'in en birinci ihtiyacı şuydu: Banyo yaparken her yerini yıkayabiliyor fakat, sırtını keseleyemiyor ve sabunlayamıyordu. Sırtını keseleyecek birisi olsa, ah ne güzel olurdu. Gerçi Havva, icat edildikten sonra, ayıptır ve dahi günahtır diyerek Adem'e hiç yaklaşmadı ama sonradan bu pürüz aşıldı.
Resmen nikahlandıktan sonra birbirlerinin sırtını defalarca keseleme fırsatı buldular; kabak çiçeği gibi açıldılar.

Adem'in başka bir sorunu da da, yemek yedikten sonra kalan bulaşıklar ve yıllar boyu giymek zorunda kaldığı postunun aşırı kirli olmasıydı. Nitekim Havva icat olunur olunmaz, onu hemen mutfağa soktu ve çamaşırları yıkaması için de, dereye gönderdi. Daha sonraları Adem, çamaşırlar iyi yıkanmıyor, hiç Calgon kullanılmıyor diyerek, kavga çıkartmaya çalıştı ama, Havva ona hiç uymadı, bildiği gibi yapmaya devam etti.

Adem'in en temel ihtiyaçlarından birisi de, hiç şüphesiz üreme ihtiyacıydı. O da diğer canlılar gibi üremek, üremek ve daha çok üremek istiyordu. Elbette, Havva'dan bu konuda da talepleri oldu ama Havva, ilk 7 yıl, başım ağrıyor diyerek, olaya hiç bulaşmadı. En nihayet yasak elmayı ve serbest ayvayı yedikten sonra çoluk çocuğa karışabildiler...

Bu konuda en büyük sıkıntıyı Havva'nın kıskançlığı oluşturdu. Çünkü Havva sürekli olarak Adem'e şöyle diyordu.
 Çok çabalamasına rağmen Adem, yeryüzünde kendilerinden başka kimse olmadığına Havva'yı inandıramıyordu.

Efendime söyleyeyim, Adem'in bir başka ihtiyacı da, av maceralarını anlatacak kimse bulunmamasıydı. Bu olayı hiç küçümsemeyin, çünkü, askerlik anılarını anlatacak kimse bulamayan bir dede ne demekse, av maceralarını anlatacak bir kimse bulamamak da Adem için öyle bir şeydi. Havva icat olunduktan sonra, av maceralarını ona doyasıya anlattı. Hatta bu konuda o kadar ileri gitti ki; her sözünü can kulağıyla dinleyen Havva'ya uyduruk av hikayeleri bile anlatmaya başladı. Bardağı taşıran son damlaysa, Adem'in 30 tane aslanı tek yumrukla öldürdüğünü söylemesi oldu. Bu yalana Havva hiç inanmadı ve bir daha da hiç av hikayesi dinlemedi.
Adem'in başka bir sorunu da, hiç futbol maçı izleyememesiydi. Yeryüzünde kendilerinden başka bir kimse olmadığı için bu gayet normaldi ama, Adem sonuçta bir erkekti ve içgüdüsel olarak maç izlemek istiyordu. Havva icat olunduktan sonra bu problem de çözüldü değerli okurlar. Adem, Havva'ya karpuzdan bir top yaptı ve onu uzunca bir sahada 45 dakikalık iki devreden 90 dakika boyunca tek başına top oynattı. Havva top oynarken o da ellerini dürbün gibi yaptı ve televizyon seyrediyormuşçasına bu maçı izledi. İşin enterasan yanı Adem maça hakemlik de yapıyor ve Havva'nın her hareketine kırmızı parşömen kağıdı çıkartıyordu...

Ya işte değerli okurlar, kadının icadı kısaca böyle oldu...

A. Şimşek

1 yorum: