...

...
Alptekin Şimşek

14 Kasım 2015 Cumartesi

Gündeme dair...

Emperyalist güçler, üçüncü dünya savaşını göze alamadıkları için, problemli yerlerde daha çok yerel güçleri kullanıyorlar. 'Resmi' olarak kullandıkları yetmediği zaman, yine aynı bölgenin insanlarıyla terör örgütleri kuruyorlar.

Elbette hiçbir plan kusursuz değildir; emperyal çapı olup olmadığına bakmaksızın, kendi hayalleri için bu yöntemi seçen ülkeler de olabilir. İsrail ve Türkiye'yi bu konuda yabana atmamak lazım, illegal örgüt kurup, kurcalama konusunda hayli tecrübelidirler.
Dahası, kurulan ya da kurdurulan bu örgütler, zaman içinde zıvanadan çıkabilirler, nalıncı keseri gibi kendilerine yontmaya başlayabilirler.

"Eylem kime yarıyor?" sorusu ise gereksiz bir sorudur. Bir eylemin 3 ay içinde kime yaradığı ile 3 yıl sonra kime yaradığı sorusunun cevabı çok farklı olabilir.
Ortadoğu'da bugün en önemli hedef, taşları yerinden oynatmaktadır. Taşlar yerine otururken kim kazançlı çıkacak, göreceğiz.

Organize saldırı deyince; 2003'te HSBC/Sinagog saldırılarıyla başlayıp, 2004 ve 2005'te Londra ve Madrid'le devam eden katliamları unutmamak lazım. Suruç'ta başlayıp Paris'te devam eden saldırıya ne çok benziyor...

Not: Ankara bombalamasından sonra, şöyle düşünmüştüm; örneğin İstanbul'da, aynı anda 10 ayrı yerde, 10 bomba patlatılırsa ne olur?.. Böyle bir saldırıyla darbe/ayaklanma başlatmak mümkün olur mu? Böyle bir saldırıyı göğüsleyebilir miyiz? Bombalar, İstanbul'da değil, ama Paris'te patladı.

Not: İsrail'in 'Vaad edilmiş toprak'larıyla; AKP'nin Osmanlı Projesi örtüşüyor mu, çelişiyor mu? Her iki durumda da, rahat yüzü göreceğimiz yok gibi...

A. Şimşek / 14.11.2015 / İstanbul