...

...
Alptekin Şimşek

14 Şubat 2014 Cuma

Sevgililer Günü’nde Neler Yapabiliriz?

Yine geldi 14 Şubat. Her yıl olduğu gibi "Sevgililer günü"nde, hiç kuşkusuz en önemli sorunsalımız, bu mühim günü nasıl değerlendirebileceğimiz sorunsalıdır. Baktım ki ulusa seslenişte RTE bu konudan hiç bahsetmedi ben de siz okuyucularım mağdur olmasınlar diye iki kelam etmeyi kendime görev bildim. 

Ama ondan önce evli insanlar sevgili midir, değil midir meselesi karşımıza çıkıyor ?..  Evli kardeşlerimiz, bu önemli günü, bu meseleyi eşleriyle tartışarak geçirmeyi deneyebilirler.  Eşlerine hediye almak istemeyen ya da dışarıya çıkıp her köşe başında 14 rakamını görmek istemeyenler, “Evli kimseler sevgili değildir” noktasında haklı çıkmanın yollarını aramalıdırlar. Aksi takdirde; hem gereksiz bir tartışmayla vakit kaybına yol açtıkları için ve hem de vıdı vıdı etmekten hediye almaya vakit bulamadıkları için dört başı mamur bir kapris çekmek zorunda kalacaklardır.

Bu günle ilgili olarak, hediye seçmek, en temel sorundur. Kadın tarafı, bir kravat ile günü kurtarabiliyorken; erkek tarafı için, ne alınırsa alınsın gün kurtulmaz, durumu söz konusudur.
Erkekler bu mühim günde asla ve kata entellik olsun diye kitap vb ürünler hediye etmemelidirler. Bir kadına verilecek hediye, şartlar ne olursa olsun, takılacak, takıştırılacak, sürülecek, boyanılacak vb bir nesne olmalıdır.  Bu hususa dikkat edildiği takdirde erkek, Sevgililer Günü’nü en az hasarla atlatabilecektir. Kimi uyanık erkekler, “Sevgilim, kuytu bir köşeye gidelim, sana G Noktası hediye etmek istiyorum” veya “Bize gidelim, en değerli varlığım olan kendimi sana armağan edeceğim” şeklinde açılımlar yapmaya çalışabilirler ki, kadınların bu tiplere karşı uyanık olmalarında ziyadesiyle yarar vardır. Aksi halde, alabilecekleri tek hediye 9 ay sonra kucaklarında bulacakları bir bebek olacaktır. 
Hediye faslını geçtikten sonra, önemli bir konu da, gezme-tozma faslıdır. Sevgililer Günü, hediye teatisinden sonra herkesin kendi başına zaman geçireceği bir gün değildir. Sevgililer, o günü, mümkün olduğunca birlikte geçirmek durumundadır. Birlikte lokantaya, sinemaya, pastaneye gidilebilir; deniz kenarında veya İstiklal Caddesi’nde elele yürüyüş yapılabilir... Benim sevgililere tavsiyem, rotalarını son yılların en büyük icadı olan AVM’lere yöneltmeleridir. AVM’ler, zaman geçirme konusunda sevgililere sınırsız imkanlar sunmaktadır. Alışverişse alışveriş, sinemaysa sinema, hamburgerse hamburger, tiramusuysa tiramusu...

Şimdi geliyoruz hediye ve gezme konusundan çok çok daha önemli bir meseleye... Romantizm. Hediye alma konusunda erkeğe verilen önemli (!) rol, burada da geçerlidir. Sevgililer Günü’nde romantik olması gereken taraf hiç şüphesiz erkek tarafıdır. Burada kadına düşen rol, erkek rolünü iyi oynuyor mu, onu tespit etmek ve gerekli puanı vermektir.
Yeri gelmişken, sık sık yapılan bir hataya dikkat çekmek isterim. Bazı erkekler, romantik görünme dürtüsüyle şiirler ezberlemekte, hoş kokulu ve renkli çiçekler almaktadır. Şiir ezberleyip sevgiliye okumakta veya güzel çiçekler alıp yarimize vermekte elbette bir kötülük yoktur, ancak ve ancak kimi erkekler, bu iki eylemi hediye olarak kakalamaya çalışmaktadırlar ki, kadın tarafı bunu hiçbir şartta yemez. Şiir ve çiçek, yalnızca ara sıcak veya aperitif olabilir. Şiir okumak ve çiçek almak hediye yerine seçilmediği takdirde kadınlar için harika jestlerdir ve her zaman takdir görürler.

Sevgilisinin gönlünde taht kurmak isteyen kardeşlerimiz için önemli bir tüyo vermek isterim doğrusu. Sevgililer Günü’nü 24 saat birlikte elele, diz dize geçiriyor bile olsanız; -yeteri kadar kontör stoğu yaptıktan sonra- her fırsatta sevgilinize kısa mesajlar göndermeyi ihmal etmeyiniz. Hiç gerekmediği halde, sevgilisi için kontör harcayan sevgili imajı, size artı puanlar kazandıracaktır.

Sevgililer Günü konusunu bitirirken, önemli bir noktayı unutmamak gerektiğini hatırlatmak isterim. Feysbuk veya herhangi bir sosyal ağa üyeyseniz ilişki durumunuzu bekar veya ilişkiye açık konumunda bulundurmayınız, ilişkisi var seçeneğini işaretleyiniz. Sevgililer Günü’nüzün Kıyamet Günü şekline dönüşmemesi için bu şarttır. 

A.Şimşek 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder