...

...
Alptekin Şimşek

21 Aralık 2013 Cumartesi

Ziyadesiyle Siyasi Hastalıklar




Mevsimlerden kış, aylardan Aralık sevgili okurlar. Hastalıklardan kurtulamadığımız bir dönemden geçiyoruz. Birçoğumuz grip ve nezleden muzdarip bir şekilde, ilacın birini bırakıp, diğerine başlıyor. Neyse ki, bu hastalıkların ilacı filan var da, çarçabuk iyileşiyoruz. Buna karşın, çok değişik hastalık türleri de var ki, bunlardan kurtulması çok kolay olmuyor. Özellikle meslek hastalıklarında bunu sık sık gözlemliyoruz. Örneğin, siyaset mesleğini ele alalım ve bu mesleğin hastalıklarına bir göz atalım.

Sinüzit : Bu hastalıktan muzdarip olanlar, memleketin çeşitli yerlerinden yükselen yolsuzluk, hırsızlık, arsızlık, densizlik gibi kötü kokuları hiç almazlar. Siz istediğiniz kadar çırpının, acayip kokular var, deyin, hastalık sahibi bunu ciddiye almaz. "Hadi len, öyle bir koku olsa ben almaz mıyım hiç", der. Hasta, hasta değil siyasi usta olduğu için, hasta olduğuna inanmaz ve tedaviyi reddeder. 3X3 polisilin, 3x5 mahkemasan tablet çözüm olarak düşünülebilirse de, garantisi yoktur.

Boğaz Enfeksiyonu : Bal tutan parmağını yalar, Euro tutan gırtlağına deper, sevgili okurlar.
İşte bu tepme neticesinde boğazda ağır tahriş olur. Bu tahriş durumu da, muhalefet liderleriyle birlikte milleti tahrik eder. Biraz da biz ölek, biraz da biz tahriş olak, filan derler. Bu rahatsızlıktan muzdarip olanlara da, 3x5 Nerden Buldunsilin ve 3x12 Yüce Divagra uygulanabilir.

Körlük : Çok muhterem bir büyüğümüzün de şahane bir şekilde teşhis ettiği rahatsızlık türüdür: “...hırsızı görmeden hırsızı yakalayanın üzerine gidenler, cinayeti görmeyip de masum insanlara cürüm atmak suretiyle onları karalamaya çalışanlar...” Bu sözlerin sahibi de zamanında dijital delil imalatını görememişti, ama her nasılsa gözleri açılmış ve şimdi gayet iyi görebilmektedir.
Bu siyasi körlük denen illet, işte böylesine dönemsel ve konjonktüreldir değerli okurlar. İlaç filan kullanmanıza hiç gerek yoktur. Keser ve sap yeteri kadar döndükten sonra, bir yerinize batar ve görmeye başlarsınız.

Din Tutulması : Normal vatandaşlarda dil tutulması olarak bildiğimiz rahatsızlık, siyasilerde 'din tutulması' şeklinde teşhis edilir, sevgili okurlar. Muhalefet döneminde; “Aziz ve muhterem kardeşlerim! Dinimiz şunu emreder; çalmayacaksın, öldürmeyeceksin!” şeklinde beyanatta bulunurken, iktidar olduktan sonra çal, diyebilir, fakat -mayacaksın diyemezler. Öldür diyebilirler, fakat -meyeceksin diye ekleyemezler. Bu hastalıktan muzdarip olanların gelirleri aylık asgari ücret düzeyine indiğinde, hastalıkları da kendiliğinden düzelir, hiçbişeycikleri kalmaz.

Ayakkabı Vurması : Yolsuzlukla elde ettiği paraları, ayakkabı kutularında saklayanlarda görülen bir rahatsızlıktır.
Yakalanan her ayakkabı kutusundan sonra, küçük ayak parmaklarında bir sızı hissedilir. Daha sonra topuklarda bir acı hissedilir. Nihayetinde, kuyruk sokumunda bir batma hissi ile rahatsızlık had safhaya varır. 3X6 İtirafetol forte tablet ile 3x9 Zıkkımoksin hastalığa gayet iyi gelir.

Keser Döner Sap Girer Sendromu: Bu rahatsızlıktan muzdarip olanlar, kendileri iftira atıp yalan söylerken, masum insanları töhmet altında bırakırken, itibar cellatlığı yaparken İslamın Kılıcı rolünü oynadıklarını iddia ederler, ama ve lakin başkaları kendileri hakkında aynı haltları yemeye başlayınca (ki aynı haltlar olmayabilir de) bir anda Kerbela'da işkenceyle öldürülen Ehlibeytle empati kurasıları gelir. Tedaviye yönelik olarak, 3x24 dersanol başlanmalıdır.

 A. Şimşek

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder