...

...
Alptekin Şimşek

23 Aralık 2013 Pazartesi

Bilge Can Yakan Cevaplıyor (1)






Nadir Keşke (İstanbul - 49)

Sayın Yakan,

Işığınızla bizi aydınlattığınız için teşekkür ederiz. Geçen gün işe giderken, pıt, paltoma -beş yaşında ama hâlâ pırıl pırıl, yepyeni- bir kuş kakasını yaptı. Bir sevindim ki, malum yılbaşı yaklaşıyor ve büyük ikramiyeyi biliyorsunuz. Bir mendil çıkarıp pisliği temizlemeye çalışırken, üç adım ilerde, kuytuda ak bıyıklı, hafif tıraşlı akça pakça bir beyefendi gördüm, tezgahını kurmuş, piyango satıyordu. Hemen gittim, bir çeyrek bilet aldım, son paralarımla. Adam şans dileyip biletimi seçtirdi.


Daha bileti boş cüzdanıma yerleştirirken kolkola iki hanım geldi, onlara da güvercinler bilet almalarını hatırlatmış besbelli, şık mantolarında bariz izler vardı ve çokça bilet aldılar. Hanımlar uzaklaşınca dikkatle biletimin numarasına baktım ve içinde uğurlu sayımın olmadığını farkedince değiştirmek için bayinin yanına tekrar yaklaştım.

Adam kucağındaki çantadan benim istediğim numarayı bulmak için bir tomar bilet çıkarırken, çantanın içinde minik parçalara bölünmüş ekmek kırıntıları ve parçalanmaya hazır ekmekler gördüm. Tam o sırada farkettim ki bayinin çevresinde düzinelerce güvercin gurklayarak dolaşıyordu. Adamın çantayı açmasıyla heyecanla adama doğru koşturmaları görmeye değer bir manzaraydı doğrusu. İçim bir hoş oldu, itiraf etmeliyim ki... Ne iyi bir adamdı bu piyangocu, elleriyle güvercinleri besliyor, arada da ekmek parası için piyango satıyordu! Böyle nur yüzlü bir adamdan da ne beklenirdi ki zaten?

Elimdeki bilet içimi ısıtırken dönüp piyangocuya bir kere daha baktım. Elindeki ekmek kırıntılarını güvercinlerin ulaşabileceği yerlere doğru atıyor ve tatlı tatlı gülümsüyordu.

Bu kadar uzaklaşıp tekrar olay yerine bakınca, birden meseleyi çaktım: Nur yüzlü piyangocu güvercinleri besliyor, yedirdikçe yediriyor, karnı iyice doyan kuşlar da bizim gibi enayilerin tepesine s.cıp piyangocuya koşturmamıza neden oluyorlardı. Ve ben enayiler kralı, cebimdeki son 12.5 TL yi gidip bir kuş kakasının verdiği hayale yatırmıştım...

Hemen geri döndüm ve piyangocuya dümenini çaktığımı ve bileti iade etmek istediğimi söyledim. Adam gülümsedi ve son derece bilgece sordu:

- Benim kuşların senin tepene s.ctığını nerden biliyorsun? Ya gerçekten talih kuşu uyardıysa seni? Ya gerçekten sana çıkacaksa büyük ikramiye?..

Yav hakkaten kafam karıştı o an. Kem küm ettim, hık-mık ederken adam dedi ki:

- Sen iyice düşün bunu. Bak ben her gün buradayım, kafan iyice netleşirse, ne zaman istersen gel, biletini geri alırım. Ama şansını tepme!

Zaten işe geç kalıyordum, kafam da karışmıştı iyice. İnternette sizin bilgece öğütleriyle insanları aydınlatan bir şahıs olduğunuzu görünce, dedim ki kendime, tamam oğlum, senin soruna cevabı verse verse Bilge Baba verir. Oturdum yazdım işte sana. Ne dersin Bilge Baba, bileti iade mi edeyim, yoksa saklayayım da 15 gün boyunca zenginlik rüyası mı göreyim?


CEVAP: 

Sevgili evladım Nadir,

Ülkemin insanlarının, güvercin mıçmasının şans getirdiği yönündeki 'derin' inancı, beni kederlere gark ediyor, desem bilmem inanır mısın?.. Neden dersen; bir kere güvercinlere ilişkin nah şuncacık bilgimiz yok, ama maşallah koştura koştura gidip bilet almasını çok iyi biliyoruz.

Peki ben sana sorayım şimdi: Milli Piyango'yu temsil ettiğine inanılan şu meşhur güvercinin türüyle, senin başına mıçan güvercinin türü arasında zerre kadar benzerlik var mı?...

Oooldu, e-postam doldu...

Bu sorunun gelişinden de anlayacağın üzere, yok tabii...

Bir kere senin başına mıçan kuş, çoğunlukla Eminönü'de rastladığımız şu sıradan güvercinler değil mi? Sektörde (Tabii 'sektör', ne sandın) bunlara 'dalıcı' denmektedir. Yani dalmaktan başka bir özelliği yoktur, bir de senin gibiler sayesinde 'mıçıcı' diyebiliriz. Gelelim başımıza mıçınca şans getireceğine inandığımız güvercinlereeeee... Şekline dikkat ettiysen beyaz renkte, tombiş bir güvercindir. DSP'nin barış güvercini kuşu ise, malumun üzere beyaz ve sıskadır ve değil şans getirmek, hayatını karartır. Konumuzla ilgisi yoktu, ama yeri gelmişken dokundurayım dedim.

Sırf senin güzel hatırın için bu kuş neyin nesidir deyip, peşine düştüm evladım. Piyangonun kuşuna benzeyen kuşları şöyle sıralayabiliriz: Taklacı güvercin kuşu, Form güvercin kuşu ve son olarak da Makaracı güvercin kuşu... Takdir edersin ki; özelliği takla atmak ve makara sarmak olan bir güvercin kuşunun şans getirmesi ancak hayal olabilir. Form güvercin kuşuna gelince, görüntü olarak çok şahane ve asil bir kuş olmasına rağmen; bu kuş da Türkiye'de yetişmiyor.

Sonucu özetleyecek olursam...

Başına mıçan kuşun, sana şans getirmesi ilmen ve fennen mümkün değildir. Ne var ki; "Ne dersin Bilge Baba, bileti iade mi edeyim, yoksa saklayayım da 15 gün boyunca zenginlik rüyası mı göreyim?" şeklindeki soruna biletini iade et, şeklinde cevap veremem. Çünkü iade etsen 12.5 TL ile bu sefer 'ben buncacık parayla 15 gün nasıl geçineceğim'' diye kendi kendini yiyip bitireceksin... 15 gün boyunca 'karnımı nasıl doyuracağım' diye düşüneceğine, 15 gün boyunca zenginlik rüyası görmen hakkında daha hayırlıdır. Üstelik kazansan da kazanmasan da, biletin için verdiğin paranın önemli bir kısmı Hazine'ye, Tanıtma Fonu'na, Savunma Sanayii Destekleme Fonu'na ve Özel İşlem Vergisi'ne gideceğinden ayrıca bir huzur duyabilirsin.

12.5 TL cebinde olsa, mümkün değil bu kadar hayırı bir arada işleyemezsin...

Alnından busediyorum evladım...

Not: Bu yanıtım doğrultusunda iade etmediğin biletine ikramiye çıkarsa, Bilge Baba'nı da görürsün değil mi evladım (Kanepenin yüzünü değiştireceğim de)!


A. Şimşek

Not: Değerli okurlar, bu köşe interaktif bir köşedir. Alttaki yorum kısmına sorularınızı yazabilirsiniz. "Bilge Can Yakan" etiketi altında tüm okuyucu soruları  samimiyetle cevaplanır. Lütfen sorunuz, sordurunuz. Cevaplayalım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder