...

...
Alptekin Şimşek

2 Temmuz 2014 Çarşamba

Demişler ki...

Orta Çağ'a girişte dört tarih önemlidir.

Bir,1977 yılında "terörist" Menahem Begin, "Likud" Partisi adıyla, İsrael'de hükümete geldi. Şiddetin ve Yahudi şeriatın iktidarıdır.

İki, 1978 yılında, Papa İkinci Jean Paul dönemi başladı ve aydınlanmaya karşı savaş açtı. Katolizm'in Hıristiyan şeriatına döndüğü yıldır.

Üç, 1979 yılında İran'da İslam Cumhuriyeti kuruldu.

Dört, 1980 yılında, Türkiye'de Yahudi asıllı Amerikan stratej Wohlstetter'in doğrudan iştirakiyle, Kenan Evran başkanlığında, darbe yapıldı. Orgenaral Evren İbrani asıllıdır, Türkiye'de "İslam'ın Altın Çağı" denilen dönemi başlattı ve Turgut Sunalp ile, Likud benzeri bir parti kurmayı denedi, İç içedirler.

Akepe bir Likud'tur. Her ikisi de emekçi düşmanıdır. Aşırı Batı ve Amerikan yanlısıdırlar. Kendi şeriatlarını rehber alırlar. Hegemonya söz konusu olduğunda bir kalıbın iki tarafı olurlar; birisi eril ve diğeri dişildir. Birisi girer ve diğerine girilir. Bütün fark buradadır; girmek ya da girilmek, Shakespaere'in söylediği üzere, this is the question.

Adnan Menderes'in düşüşünün Ben-Gurion eli mahsulü olduğundan hiç kuşkum yoktur.

Hangi ahmak benim sabetayizme olumsuz baktığımı söylüyor, bu tür ahmaklarımızın azaldığını sevinerek söylebiliyorum. Sabetayistler olmasaydı, biz bu cumhuriyeti kuramazdık, diyen ben oldum. Bugün Sabetayistler, Türkiye'ye sadık olsalar, bu kadar sarsılmazdık, bu da benim ifademdir, büyük çoğunluğu ülkenin çıkarlarını gözetmiyorlar ve geriye kalanlar ise bu ülkeye, Türkiye'ye, eskisinden daha fazla bağlıdırlar.

(Yalçın Küçük)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder