Abaküs |
Günümüzde yaygın bir şekilde kulanılan bir nesne de bilgisayarlardır. Bilgisayarın icadının da hayli ilginç bir hikayesi vardır. Vakti zamanında uykusuzluk çeken bir adamcağız varmış. Uykuya geçebilmek için yatağına yatar yatmaz, çitten atlayan koyunları saymaya başlarmış. Ancak, adamımız uykuya o kadar geç geçermiş ki, koyun saymaya rakamlar yetmez olurmuş.
İşte bu sayma problemini çözmek ve koyunları daha kolay saymak için, bir cihaz yapmış. Aslında, koyun sayma sorununu çözmek yerine uykusuzluğuna çare aramak daha mantıklıymış ama bu onun umurunda değilmiş. Neyse işte, bu koyun sayma cihazını yapıca ismini de: "Koyunsayar" koymuş...
Gel zaman-git zaman, kal zaman-koş zaman derken; bunu duyan herkes bir şey saydırmak için adamımızın kapısını aşındırır olmuş. İnek saydıran, top saydıran, pösteki saydıran hep onu bulur olmuş.
Günlerden bir gün, bir komşusu ona şöyle demiş: "Birader akıl şeyttirmek gibi olmasın ama, senin bu makine artık koyundan başka şeyler de sayıyor ve koyunsayar ismi de çok komik; bence buna yeni bir isim bul!.. Öyle bir isim bul ki, çok karizmatik, oşinografik, dramatik, permatik ve ziyadesiyle de erotik olsun. Mesela: Banu Alkan veya Hande Ataizi, ya da ne bileyim Hülya Avşar gibi... "
Mucidimiz koyunsayarıyla komşusunun kafasına iki tane geçirdikten sonra şöyle demiş:
"Hay senin aklına virüs atayım, geri zekalı herif. Benim sayarımın adı, bundan böyle bilgisayar olacak. Tiz halkıma duyurula!..
Bu ilk bilgisayar tabi, çok primitif bir şeymiş. Düşünebiliyor musunuz tetris bilem oynanamıyormuş. Doom yokmuş, chat yokmuş, porno CD yokmuş,, facebook yokmuş. Yani öyle lanet bir aletmiş.
Mucidimiz toprağa intikal ettiği tarihte bilgisayarda sadece bir hard disk, biraz buğday tohumu ve bol bol süne zararlısı varmış.
Zaman ilerledikçe, hür teşebbüs, bu cihazın ne kadar kıymetli bir alet olduğunu idrak etmiş ve itelemiş de itelemiş...
Pratik olsun diye, önceleri bir ahıra zor sığan bu makineyi tırnak çakısı küçüklüğüne indirmiş. Sonra buna ekran takmış, CD oynatıcı takmış, bilezik takmış,yüzük takmış, klavye takmış, korsan yazılım takmış, dantelli örtü takmış; hasılı kelam takmış takıştırmış ve piyasaya sürmüş.
Koyun sayarak işe başlayan bilgisayarlar, günümüzde hemen her sektörde ve işte kullanılmaktadır. Şimdi bu alanlardan bazılarını görelim:
Uçak ve rötar yapma alanında;
şehirlerarası ulaşım ve şarampole yvuarlanma konusunda;
ezan saatini haber verme ve umursamama sahasında;
tansiyon ölçme ve pahalı ilaç yazma sanayiinde;
silah sanayii ve arkadan jilet atma alanında;
hasta ameliyat etme ve rehin alma hususunda;
top sektirme ve faul yapma hadisesinde;
kaset yapma ve klip yontma endüstrisinde;
kız isteme ve ilk gece sendromunda; sex yapma ve AIDS olma sektöründe;
gazete verme ve promosyon yapma alanında;
fal bakma ve muradına erme sektöründe;
iş bulma ve kıdem tazminatı alma sanayiinde;
sınıfı pekiyiyle geçme ve ikmale kalma sektöründe;
tek tek basma ve bade süzme alanında;
sakla samanı gelir zamanı endüstrisinde;
tereyağından kıl çekme sanayiinde;
duran toplara vurma sahasında ve daha nice yerlerde...
Bilgisayar bir bakımdan ikiye ayrılır: Kişisel bilgisayarlar ve Toplumsal bilgisayarlar.
Kişisel bilgisayarları genellikle bekar erkek ve bayanlar kullanır. Toplumsal bilgisayarlar ise kalabalık yerlerde kullanılır. Kalabalık yer bilgisayarlarında yaklaşık olarak 450 ek donanım varken; kişisel bilgisayarlarda genellikle bir chat programı ve CD oynatıcı vardır.
toplumsal bilgisayarlar |
kişisel bilgisayarlar |
Başka bir bakımdan bilgisayarlar gene ikiye ayrılırlar: Dakikada bir çöken bilgisayarlar ve hiç çökmeyen bilgisayarlar. İlk kategoride milyonlarca bilgisayar varken, ikinci kategoriye giren bir bilgisayara henüz rastlanılmamıştır. Şimdilik sadece bir ütopya olarak vardır. İlk türe giren bilgisayarların yüzde 99'unda windows adını verdiğimiz bir virüs bulunur ve bu virüsü yokedecek bir program daha anasının programından çıkmamıştır.
Bilgisayarlar hakkında vereceğimiz bilgiler şimdilik bu kadardır.
A Şimşek
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder