...

...
Alptekin Şimşek

2 Şubat 2014 Pazar

Tatlı Sözlük ( 12 )

TAVUKLAR:
(Pek çok imaya müsait bu kelimeyi biraz didikleyeyim dedim)
Gallus cinsi uçamayan bir kuş türü. 
Tavuğun erişkin erkeğine horoz, erişkin kendisine tavuk, yumurtadan yeni çıkan yavrusuna civciv(çıtır), genç ve fingirdek olanına piliç adı verilir. Bundan sonraki aşamalarda duruma göre; ızgara, şiş, fred çikın, lades, Mudurnu, tavuklu lahmacun gibi adlar aldıkları da olur. 

Tavuk mu yumurtadan çıkar, yumurta mı tavuktan çıkar, olarak bilinen meşhur fasit dairenin pratik hiçbir ehemmiyeti yoktur. Her iki durumu da kanıtlayacak yeteri kadar örnek olay tespit edilmiş bulunmaktadır. 
Kanıtlanan başka bir husus ise, yumurtlamaya çalışan bir tavuğun, sıpa dünyaya getiren bir eşek kadar feryat figan edebildiğidir.Bu figan sesini MP3 ile sıkıştırsanız bile PC' nizde rahatlıkla 200 MB' lik yer işgal eder. 

Binlerce yıl önce evcilleştireceğiz diye kendimize bağladığımız tavukları aslında evde değil kümes kadar odalarda barındırırız. Üstelik bunlar yeteri kadar yumurtlayamadıkları zaman, "Avustralya' dan yumurta verimi yüksek hindim gelecek" diyerek tahliye ederiz(aslında tahliye de edilmezler, bunlar resmen kesilirler). 

Efendime söyleyeyim, kümes tabir edilen yerlerde umumiyetle 6- 7 adet tavuk, bir adet horoz ve bir tane de numunelik lavuk(horoz ve tavuğun resmi nikahsız ilişkisinden doğan bir kümes hayvanı) bulunur. Horoz ve tavuk ırkı, şeriat ötesi yaratıklardır. Çünkü az önce de belirttiğim gibi bir herifine 6- 7 adet tavuk düşmektedir. Halden de anlaşılacağı üzere horozlar poligamdırlar. Tabi, insanoğlunun bahşettiği arpa- buğdayla poligam olmak kolaydır. Gel de asgari ücretle poligam ol da görelim...
Horozlar çok haşindirler. Belki de hayvanlar aleminin en gaddar ev reisleridirler. Şöyle ki; horoz efendi işinden kümese döner dönmez, rahatlıkla 'yemek daha niye pişmedi ulaaynn' diyerek tavukların silsilesini didikleyebilmektedir. Tavukların 'erkeğim, horozum, biz arpayı- buğdayı zaten pişmemiş yemiyor muyuz?' demeleri hiç kar etmez. Gelecek cevap şudur: "Bak, bi de cevap veriyo, utanmaz karı!" 

Kavga faslı bununla da bitmez... Evin reisi, yemini yedikten sonra, yedikleri boğazından aşsın diye, su içmek üzere su kabının yanına gittiğinde de fırçasını eksik etmez: "Yiieeyyyyyt, ben size demedim mi, Haş-iki - O' nun, O' sunu fazla koymayın diye, ibiksiz karılar?" İşte böyle sudan bir sebepten de tavuklar dayak yemekten kaçamazlar... 

Tavuklar ailesi, nüfus planlaması konusunda çok hassastır. Her gün yumurtlayabilme kapasitesine sahip olmalarına rağmen; kümes sahibinden rica ederek her gün muntazaman kürtaj olurlar... Tavuk yasaları buna izin  vermektedir... 
Horozlar , çok onurlu hayvanlardır. Bizimkiler adlı dizide, horozlar çok döğüşken gösteriliyor, diyerek bir keresinde 25 iş günü ötmeme protestosu yapmışlardır. Horozların bu eylemine, insan sülalesi 55 gün yem vermeme eylemiyle cevap verince, her hangi bir anlaşma zemini oluşmamış; işte o horozların hepsi hayatlarına lades kemiği olarak devam etmişlerdir... 

Horozlar çok da zeki hayvanlardır hani. Örneğin her hangi bir tavuğu zırt- pırt yumurtlatmak için onu follukla kandırabilirsiniz. Ancak, bir horozu asla şişme bir tavukla kandıramazsınız. Horoz cinsellik olayını biraz sert yaşadığı için, iki gaga darbesinde neyin ne olduğunu hemen anlar. 

Denizli' nin horozları da ötme ve döğüşme verimleri yüksek bir horoz ırkıdır. Ancak, bunların sözünü etmeye değmez, çünkü çok hemşericilik yaparlar... Bunlarda enternasyonalist bilinç şu kadar(şu kadar derken işaret parmağımın ucunu göstermekteyim) bile gelişmemiştir. Kavga dedin mi en önde giderler ama 'gel barışalım' dediğinizde Türkçe bilmiyor ayağına yatarlar... 
Tavuk ve horozların uçamadıkları bilinmektedir diyemiyorum, sadece öyle sanılmaktadır. Bu hayvanların uçmaması sadece ve sadece uyanıklılıklarındandır. Kuşlar ne için uçarlar, yem ve su bulmak için değil mi?.. Bunlar zaten kümeste varsa neden uçsunlar ki?.. Bu tavırları da bize, bunların ıq' larının yüksek olduğunu gösterir. 

Tavukların birden bire tavuk olmadıklarını, piliçlik olarak adlandırılan bir evreden geçtiğini imlemiştik. Tavuklar piliç oldukları dönemde asla kümeste kalmazlar. İlla ki ya İstiklal Caddesi' ne, ya da Moda' ya filan takılırlar... Bunlar iyice tüylenmediklerinden, caddelerde her bir yerleri meydanda olarak gezerler... Bu durum insanlar için çok hoş bir durum arzederken, horozlar için utanç verici bir durumdur.Çünkü, piliçlik evresini tamamlayıp kümeslerine döndüklerinde bunlardan yüzde doksandokuzu bekaretini yitirmiş olur... Horozlar umumiyetle tavukoğlantavuk bir tavukla evlenemezler... 
Horoz dediğimiz bu mağrur hayvanlar, folklorumuzda da hak ettikleri yeri almışlardır: Erken öten horozun cücüğünü keserler, gibi... Horozumu kaçırdılar, damdan dama uçurdular türküsünün ise ilginç bir hikayesi vardır: Bir gün köyün veletleri, köyün en yakışıklı horozunu kaçırır ve damdan dama bu hayvancağızı savurtarak uçup uçmayacağını sınamak isterler... Tabi hayvancağız uçamaz ve beşinci sortiden sonra kıç üstü yere çakılır... İşte bu türkü, erlerinden olan 6 adet tavuğun imece usülüyle meydana getirdikleri çok içli; duygu ve gıt gıt gıdak yüklü bir ezgidir... Bu bahtsız hayvanın türküsü hala söylenir oralarda... 

" Üfff!.. Yavrum piliçlere bak!.." ibaresi ise sokak folklorumuza renk katan başka önemli bir imgelem bütünleçidir.... Yaaaa!.. 

A. Şimşek 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder