"OSMANLICILIK VE YENİ OSMANLICILIK
“Yeni Osmanlıcılık” sözcüğünü niye kullanıyorum? Türkiye Cumhuriyeti’ni
yıkma teşebbüslerinin arkasında bu “Yeni Osmanlıcılık” trajedisinin
olduğunu söylüyorum. Kaç senedir bunları tekrarlıyorum ve uyarıyorum.
Türk Silahlı Kuvvetleri’ni de uyarıyorum. Herkesi uyarıyorum,
yurttaşları, gençleri… Şimdi bu Osmanlıcılığın çıkışına bakacak olursak;
tekrarlama pahasına söyleyebilirim ki bunun ilk ifadesi 1982 yılındaki bir dergide geçmiştir. Bu derginin adı Kivunin!
Kivunin, Dünya Siyonist Örgütü’nün dergisidir. Burada 1982 yılında
“Yinon” tarafından 1980’lerde İsrail için bir strateji yazısı
çıkarılmıştır. Burada aşağı-yukarı Arap yarımadasındaki Araplarla
Mısır’dan Irak’a kadar bütün bu topraklar “vaat edilmiş toprak” sayılır.
İlginç tarafı, 1982 yılı belgesinde Irak’ın üçe bölünmesi açıkça
yazılır. Hatta her biri bir vilayet ile ifade edilir. Basra, Bağdat ve
Musul’un ayrılmasından söz edilir ve tıpkı “Osmanlı döneminde olduğu
gibi” deyimi kullanılır. Bu 1982 yılına ait bir Siyonist belgedir ve
bütün belgenin içinde de bu bölgenin düzenlenmesinde küçük etnik ve dini
topluluklara önem verilir. Küçük etnik ve dini cemaatlerden oluşan bir
Osmanlı tarif edilir…
Amerikalı muhalif Chomsky’nin şifreyi
çözdüğünü söyledim. Chomsky’nin ABD,İsrail ve Filistin alt başlığı olan
çok önemli kitabı vardır. Chomsky bu kitapta çok açık olarak bu Siyonist
belgeyi “ottomanization”, yani Osmanlılaşma olarak ve Osmanlı
İmparatorluğu’na bir dönüş olarak İfade ediyor. Sonra da şöyle devam
ediyor. “Bu yeni Osmanlı’nın güçlü bir merkezi olacak. Eskiden
Türkiye’ydi şimdi de ABD’nin desteklediği İsrail’dir” diye açıklıyor. Bu
kitabın İletişim Yayınları tarafından yapılan Türkçe çevirisinde bunlar
yer değiştirmiştir. “Eskiden İsrail, şimdi Türkiye merkez olacak”
denilmiştir. Bunun kötü niyetli olduğunu sanmıyorum çünkü o kadar kaba
bir hata ki böyle bir şeye ihtimal vermiyorum.
Fransızlar, bu
projeye Ortadoğu’nun balkanlaştırılması diyorlar. Ama genel deyim
Osmanlıcılık!. Demek ki bunun kaynağı Siyonist İsrail’dir ve 1982
yılında Irak’ın üçe bölünmesi, Musul’un ayrıca Kürtlere verilmesi net
bir şekilde ifade ediliyor. Bir ara Harbiye’de açılış dersi verdiği
zaman, o zamanlar Kara Kuvvetleri Komutanı olan İlker Paşa’nın da
söylediği gibi Musul’da kurulacak olan bir Kürdo Judaik devlet
Türkiye’deki Kürtlerin yaşadığı bölgeleri etkisi altına alacaktır. Zaten
bunun gelişmelerinde bu vaat edilmiş topraklar, Ermenistan sınırına
kadar uzatılıyor. Dolayısıyla Urfa, Diyarbakır ve benzeri yerler de
öngörülüyor. Az önce de söyledim: Diyarbakır’la Musul’u birbirinden
ayırmak mümkün değildir. Osmanlı taksimatımızda bir zamanlar Diyarbakır
vilayet, Musul onun livası idi. Şimdi bunun Türkiye’ye yansımasına
geldiğimizde benim araştırmalarıma göre bu Osmanlıcılığın ilk telaffuzu
Abdullah Gül’e aittir. 1992 yılında Refah Partisi milletvekili olarak
yaptığı bir konuşmada “Bu açıdan bu ikinci Cumhuriyet, Yeni Osmanlıcılık
kavramlarını ve bu tartışmaların ortaya gelmesini çok sağlıklı olarak
görüyorum ve geleceğe çok ümitle bakıyorum” diyor. "
Yalçın Küçük
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder